Her günümüz birlikte kahvaltı sohbeti ile başlar. Kahvaltıda o gün neler yapacağımızı konuşur güne hazırlanırız. Öğle yemeği ve ikindi kahvaltısında da yaptıklarımızı, günümüzü konuşarak deneyimlerimizi pekiştiririz. Kendi başımıza yemek yeme becerisi kazanmak ve sofrada günün sohbetini yapabilmek önemli kazanımlardır bizim için. Daha önce tatmadıklarımızın tadına bakmak, yemediğimiz yemekleri yemeye başlamak. Katkı maddeli ve kutulanmış gıdalara asla yer yoktur bizim mutfağımızda. Rafine şeker kullanmaz şeker ihtiyacımızı pekmez, bal ve elma püresinden alırız. Tüm sebze ve meyvelerimiz mevsiminde yenir ve hepsini yerel üreticilerden alırız ki tarımı ve üretimi destekleyelim.

Ari sertifikalıdır sütümüz, yoğurdumuzu kendimiz yaparız. Yazdan hazırlanırız mutfak için. Tarhanamız, tam buğday unundan kesme makarnamız, yemeklik Çanakkale domateslerimizi kendimiz hazırlarız. Mantılarımız el açmasıdır. Vişnelerimiz meyve suyu olabilmek adına dolapta yerlerini alır. Yumurtamız ve ekmeğimiz tam organiktir.

Anamur’dan gelen limonlar C vitamini olması adına limonataya dönüşür. Ihlamur çayımız şifa niyetinedir, kışın eksik olmaz soframızdan.

Tüm yemeklerimizi kendi mutfağımızda evimizin özeni ile yaparız.

Aynı zamanda mutfağımız da bir atölyedir bizler için. Çocuklarımız ile birlikte yaptığımız yiyecekler onların minik ellerinin lezzetiyle bir başkalaşır.

Hem eğlenme hem öğrenme fırsatına dönüşür bizim için mutfak…