Okula Başlamak
Okul; çocuğun dışarıdaki hayatla ilk buluştuğu, evinin güvenli, kontrollü ortamından çıkıp başkalarının da olduğu hayata dahil olduğu ilk yerdir.
Okula başlamak beraber yaşamayı öğrenmek demektir. Başkalarının haklarına, isteklerine, varlıklarına alıştığımız ve kendimiz gibi diğerlerinin de önemli olduğunu anladığımız yerdir okul. Bir bütünün içinde her birimizin ayrı ayrı ama aynı derecede önemli yer tuttuğunu fark ettirendir bize. Hem çok heyecanlı, hem çok gerekli hem de bazen çok zor bir süreçtir.
Okula başlamak hem aile hem de çocuk için çok önemli bir eşiktir. Aile ilk defa kendi kontrolünün olmadığı bir ortama çocuğunu emanet edecektir. Çocuk ise ilk defa kendine ait olmayan bir ortamda yalnız kalacaktır. O yüzden anne babadan ilk ayrılık, çok belirleyicidir ve çok özen gerektirir.
Çocuklar okula ilk başladıklarında hiçbirimizi tanımadığı ve okulun nasıl bir yer olduğunu burada neler yaptığımızı bilmedikleri için anneleri babaları veya çok güvendikleri bir yetişkin ile beraber gelirler. Çocukların bu süreçte yalnız olmadıklarını ve her istediklerinde anne veya babasını görebileceğini bilmesi önemlidir.
Okula başlayan her çocuk mutlaka birebir ilişki kurabileceği bir öğretmeni ile tanışır ve birlikte oyunlar oynar. Etraftaki oyuncaklar, çocuklar ne kadar ilgi çekici olursa olsun, hiç tanımadığı bir yetişkinle zaman geçirme düşüncesi bile çocukların endişe duyabileceği bir durumdur. Burada bize düşen, çocuğu zorlamadan, korkularına yeni korkular eklemeden, önce 2 saatle başladığımız bir zaman diliminde bol bol oynayıp, sohbet edip, etrafı keşfe çıkıp, bizlere güvenmesini sağlayabilmektir.
İlk gün annesinin kucağından inmeyip sadece etrafı izleyip gözlem yapan çocuklar bile zaman geçtikçe yaptıklarımızın, oyunların ve ona tanınan özgürlüğün tadını alarak rahatlamaya ve öğretmenine güvenmeye başlarlar. Kimisi 3 günde annesinden babasından ayrılıp okulda tek başına kalabilirken kimisi için 3 hafta bile yetmeyebilir. Her alışma süreci birbirinden farklı ve özeldir. Bizim beklediğimiz şey; çocuğun beraber oynadığı öğretmenini sevmesi, güvenmesi, bağlanması ve onunla birlikte geçirdiği vakitte neler yapabileceğini anlamış olmasıdır.
Bu ayrılığa hazır olduğunu anladığımız zaman, çocuklara ertesi gün okula geldiklerinde anne / babalarından kapıda ayrılacağını ve bağlandığı öğretmeni ile okulda oynayıp öğlen yemekten hemen sonra eve gideceğini anlatırız. Ve ertesi sabah geldiklerinde onları kapıda karşılar, anne babaya el sallar ve bağlandığı öğretmeniyle birlikte yine oyunlar oynayıp zaman geçirmesini sağlarız.