Ekim ayında girer müzik hayatımıza, çocuklar okuluna alıştıktan sonra. Sonbaharı işleriz önce yaprakların renk değişimini, dökülmelerini şarkılarda dinler bahçemizde gözlemleriz.
Aralık başında sonbahara veda eder yeni yıl heyecanını yaşamaya başlarız şarkılarda. Artık piyanoya alışmış müziği keşfetmeye hazırızdır. Ocak itibariyle başlarız bestecileri tanımaya. Johan Sebastian Bach, Antonio Vivaldi, Wolfgang Amadeus Mozart, Ludwig Van Bethoven, Pyotr Ileyich Tchaikovsky... Onların hayat hikayeleri ve bestelediği müzikleri dinleriz, öğreniriz. Bestelerinde oyunlar oynar, dans ederek ısınırız kışın. Şarkı zamanımız vardır, yeni yeni şarkılar öğrenir piyano eşliğinde hep birlikte söyleriz. Ardından bahar gelmeye başlar önce bahçemizdeki erik ağacını izler, baharı yaşamaya başlarız müziklerde. Ritim çalışır, müzik terimlerini öğrenir, ince/orta ve kalın sesleri duymaya çalışırız. Ve ardından yaz gelir okulumuza. Güneş olur ısıtır, denizde dalga olur, balık gibi yüzeriz şarkılarımızda.
Canlı performans, artist, seyirci gibi kavramlarla tanışır, bir konserde nasıl davranılacağını deneyimleriz. Müziği dinlerken gözlerimizi kapatır hayal kurarak anlamaya çalışır, hayallerimizi canlandırarak mutlu oluruz.
Yıl sonunda da arka bahçemizde tüm ailelerimiz ile bir araya gelir piyano eşliğinde koca bir yıldan bize kalanları yaşar, yaşatır, eğleniriz hep birlikte...